İBB Başkanlığına Yönelik Soruşturmalar Devam Ediyor

Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 11 CHP’li belediye başkanı, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden bu yana gözaltına alındı; bunlardan altısı tutuklandı. 2019 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı olarak göreve başlayan İmamoğlu, iktidar çevrelerinin yoğun hedefi hâline geldi. Cumhurbaşkanlığı adaylığının artışıyla birlikte, İmamoğlu üzerindeki yargı ve denetim süreçleri de hızlandı. 18 Mart’ta, yatay geçişinin usulsüz olduğu iddiasıyla lisans diploması iptal edilen İmamoğlu, ertesi gün “yolsuzluk” ve “terör” bağlantılı iki soruşturma çerçevesinde birçok İBB bürokratıyla birlikte gözaltına alındı. İmamoğlu, partisi CHP’nin bir sonraki cumhurbaşkanı adayı olarak tek isim olduğu 23 Mart’taki önseçim günü tutuklandı. 31 Mayıs 2025 tarihine kadar, CHP’li belediyelere yönelik operasyonlar sonucunda gözaltına alınan insan sayısı 284’e ulaştı.

İstanbul’un Siyasi Önemi ve İmamoğlu’nun Rolü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İstanbul’u alan, Türkiye’yi alır” sözüyle öne çıkardığı İBB Başkanlığının 2019’daki İmamoğlu zaferi, sadece bir yerel seçim başarısı değil, aynı zamanda iktidarın yıllarca sürdürdüğü psikolojik üstünlüğün kaybı anlamına geliyordu. İmamoğlu’nun göreve gelmesiyle birlikte belediyecilik faaliyetlerinin ötesinde, onun politik varlığı da sürekli gündeme geldi. İBB Başkanlığına seçilme sürecinin tekrarı, adli soruşturmalar, müfettiş denetimleri ve İmamoğlu’nun 1990 tarihli yatay geçişinin iptali ile sonuçlanan bu süreç, Türkiye’nin siyasî dinamiklerini derinden etkiledi. ANKA Haber Ajansı, bu süreçteki CHP’li İstanbul belediyelerine yönelik başlatılan soruşturma ve manevraları derinlemesine inceliyor.

İmamoğlu’nun Diplomasının İptali ve Operasyonlar

İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu, 18 Mart’ta İmamoğlu’nun 1990 yılındaki yatay geçişinin usulsüz olduğu iddiasıyla diplomasının iptaline karar verdi. Bu durum, kamuoyunda yalnızca bir akademik işlem olarak değil, aynı zamanda İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığının engellenmesi çabası olarak algılandı. Hemen ardından, İmamoğlu ve İBB’ye yönelik farklı kişilerce dile getirilen operasyonlar gerçekleşti.

İmamoğlu, 19 Mart sabahı evine gerçekleştirilen operasyon sırasında çektiği videoda, “Milletimizin iradesini gasbetmeye çalışan birkaç kişi, benim değerli polislerimi bu duruma alet ediyor. 16 milyon İstanbullunun kapısına dayanıldığını üzülerek gözlemliyorum. Karşılaştığımız bu zorbalık karşısında yılmayacağım.” dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “yolsuzluk” ve yerel seçimlerdeki kent uzlaşısı kapsamında “terör” iddialı iki ayrı soruşturmadan dolayı 106 kişi hakkında gözaltı kararı çıkardı. İmamoğlu, 23 Mart’taki önseçime tek aday olarak katılırken, her iki soruşturmanın da şüphelisi olarak dört gün gözaltında kaldıktan sonra adliyeye sevk edildi.

Tutuklamalar ve Gözaltı Süreçleri

“Yolsuzluk” soruşturması kapsamında İmamoğlu ile birlikte birçok ismin de aralarında bulunduğu 48 kişi tutuklandı. Bu isimler arasında Beylikdüzü’nün CHP’li Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş gibi önemli figürler bulunuyordu. “Terör” soruşturmasında ise bazı belediye başkanlarının tutuklanmasına karar verildi. Üstelik Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın tutuklanmasıyla birlikte, İçişleri Bakanlığı tarafından çeşitli görevden uzaklaştırmalar gerçekleşti.

Gözaltı Operasyonları Dalga Dalga Gelişti

İBB’ye yönelik başlatılan “yolsuzluk” soruşturmaları, geçmiş dönemlerdeki Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarına benzer bir şekilde genişletilmiş durumda. Nisan ayında düzenlenen ikinci dalgadan itibaren birçok kişi gözaltına alındı. Son operasyonla birlikte, 31 Mayıs 2025 tarihinde yeni bir dalga daha ortaya çıktı.

Yeni gözaltı kararı çıkarılan kişiler arasında, yerel yönetimlerdeki görevden alınan isimlerin çoğu yer almakta. Böylece, son yerel seçimlerden bu yana tutuklanan CHP’li belediye başkanı sayısı 11’e yükseldi.

Gizli Tanık İfadeleri ve Soruşturmaların Sürekliliği

İBB’ye yönelik soruşturmalarda, “Çınar”, “Ladin” gibi kod isimler taşıyan gizli tanıkların beyanları dikkat çekiyor. Bu durum, muhalefetin operasyonların siyasi motivasyonların olduğunu öne sürmesine neden oldu. Söz konusu tanıkların ifadeleri, doğrudan gözlemledikleri olayları aktarmaktan çok, “duydum” ya da “düşünüyorum” şeklinde kalıyor.

İtirafçı İfadeleri ve Postmodern Siyasi Operasyonlar

Gözaltına alınan reklamcı Eyüp Subaşı, ifadesinde Ekrem İmamoğlu’nun danışmanlarının yer aldığı bir oluşumdan bahsederek, “Bu oluşumun amacı, İmamoğlu’na seçim kazandırmak.” dedi. Bu tür ifadeler, soruşturmaların çerçevesinin manipüle edildiği yönündeki iddiaları daha da güçlendiriyor.