Şişli Belediyesi’nin farklı birimlerinde çalışan belediye emekçileri, maaş ödemelerindeki gecikmeler nedeniyle belediye binası önünde protesto gerçekleştirdi. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Genel-İş) sendikası temsilcileri basın açıklamasında kaynakların halkın hizmetine ve işçinin emeğine ayrılması sağlanmasını talep etti.
Yapılan açıklamada “Bilindiği üzere Şişli, İstanbul’un en yoğun nüfus sirkülasyonuna sahip ilçelerinden biri. Günlük yaklaşık 4 milyon insanın giriş çıkış yaptığı ilçemizde temizlik hizmetleri bugüne kadar aksamadan yürütülmekteydi. Ancak bugün geldiğimiz noktada, örnek gösterilen bir ilçe iken sokaklarımızın çöp içinde kalması yalnızca bir görüntü kirliliği değil, halk sağlığını da tehdit eden bir tablo haline gelmiştir” ifadeleri kullanıldı.
GREVLER DAHA ÖNCE DE TARTIŞMA YARATMIŞTI
*Apolitizm, tüm siyasi bağlantılara karşı insanların tarafsız görünmeleri durumudur. Collins Sözlüğü, apolitikliği “siyasi tutum, içerik veya önyargı olmaksızın, politik olarak nötr” olarak tanımlar. Sendikaların tutumu özelinde apolitik kavramı ise sendikacılığın, ülkenin siyasal ve toplumsal koşullarına yabancılaşması, alınan kararların politik sonuçlarını ele almadan hareket edilmesi anlamına kullanılmaktadır.
Sendikacılığın, profesyonel bir mesleğe dönüştürülmesine ve şirket mantığıyla işletilmesine yönelik eleştirileri Odatv gündemine taşımıştı. AKP döneminde greve gidemeyen belediyelerin, CHP’li belediyeler döneminde para endeksli taleplerle uzun süreli grevlere gitmesi, ancak işçi sağlığı, işyeri güvenliği, işçilerin yan hakları gibi konuların toplu iş sözleşmelerinde yeterince yer almaması eleştiri konusu olmuşu.
İZMİR GREVİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve EGEŞEHİR adlı şirketlerde çalışan işçilerin bağlı bulunduğu DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası ile altı aydır sürdürülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamayınca, alınan grev kararı nedeniyle yaklaşık 23 bin işçi iş bırakmıştı. Grevler boyunca yürüyüşler ve basın açıklamaları düzenlenmiş, 7 gün sonra uzlaşma sağlanabilmişti. CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, sendikanın “ülkenin ve belediyenin şartlarını düşünmeden, ödenemez maaşlar istediğini” belirterek sürece itiraz etmişti. Belediyelerin içinde bulunduğu mali sorunlar, bütçe yetersizliği, kamudaki tasarruf tedbirleri ve belediyelere yönelik operasyonlar hatırlatılmış ve sendikanın tutumu eleştiri konusu olmuştu.
“DİSK, NELER YAŞANDIĞININ FARKINDA DEĞİL Mİ”
Konuya dair Odatv İmtiyaz Sahibi Soner Yalçın, “İzmir grevine farklı bakış: Sol romantizm, işçi fetişizmi” başlıklı yazısında neoliberalizmin “Sendika, siyaset yapmamalıdır, ki aslında sendikaya bile gerek yok” anlayışının DİSK’e de sirayet etmesini eleştirerek şunları söylemişti:
“İdeolojisiz sendikacılık, üretimden gelen gücünü salt paraya indirgedi: “Bana ne vereceksiniz!”
İşçi fetişizmi, işçiye olduğundan fazla değer ve güç atfetmektir. Kendini buna kaptıranlar, işçinin “para para para” taleplerini hep haklı buluyor!
Hesaplamalarda rakamlar-istatistik var, ideoloji-siyaset yok. Ülkenin -sendikasızlığı da yok eden- ekonomi-politik gerçeği yok.
Bu satırları, İzmir belediyesinden para isteyen DİSK için yazıyorum; diyelim belediye istenen artışı yaptı, merkezi iktidar bugün belediyeyi sık boğaz ederken bunu nasıl ödeyecek? Ödeyemeyince ne olacak? İşçi yine eyleme başlayacak ve sonuç kaos…
Grevin salt mali portresi hesaplanıyor ya politik sonucu?
Kimin umurunda? İktidar hegemonyasının ileride daha büyük emek sömürüsüne yol açacağı kimin umurunda?
Ücret artışı, ideolojisiz-siyasetsiz nasıl düşünülebilir? DİSK bürokrasisi, ülkede 19 Mart’tan sonra neler yaşandığının farkında değil mi?
Görünen: DİSK ülkenin toplumsal yapısına, siyasal karakterlerine yabancılaşmıştır. Kırk yıldır neoliberalizm gölgesindeki sendikacılığın hazinli halidir bu: Siyasetsiz sendikacılık!”
BEŞİKTAŞ GREVİ
DİSK’in örgütlü olduğu Beşiktaş Belediyesi’nde çalışan işçiler, Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Ali Rıza Yılmaz’ın tutuklanması sonrasında, maaş ve ikramiye ödemelerini alamadıkları gerekçesiyle grev kararı almış, sokaklar çöp yığınıyla dolmuştu. Mayıs 2025’teki bu grev kararı, belediyenin zor bir süreçten geçtiğini belirten pek çok vatandaşın eleştiri konusu olmuştu, Odatv konuyu gündeme “DİSK adını değiştirdi: PİSK” başlığıyla taşımıştı.
KARTAL GREVİ
Kasım 2024’te ise DİSK/Genel-İş Genel Merkezi’nin, grevdeki Kartal Belediyesi işçilerine sormadan toplu iş sözleşmesi imzalaması tartışma yaratmış, ardından işçiler işbaşı yapmamış ve ve eyleme devam etmişti. Sendikanın tavrına boyun eğmeyen ve direnen işçiler, ek protokol sözü alınca eylemlerini sonlandırmıştı.
KADIKÖY GREVİ
DİSK’in, yine Kasım 2024’te Kadıköy Belediyesi’ndeki grevinde de benzen bir kriz yaşanmıştı. Belediye işçileri, bir süredir devam eden toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine grev kararı almış ancak, belediye tarafından toplu iş sözleşmesinin imzalandığının duyurulmasıyla 1 dakika sonra bitmişti.