Emekli maaşlarındaki yetersizliğin araştırılması önerileri, AKP ve MHP oylarıyla reddedildi

Emeklilik Sisteminde Adaletsizlik Sürüyor: Saadet ve DEM Parti Önerileri Reddedildi

TBMM Genel Kurulu’nda emekli maaşlarındaki yetersizliğin araştırılması için verilen grup önerileri, Saadet Partisi ve DEM Parti tarafından sunulmuş ancak reddedilmiştir. Yeni Yol Samsun Milletvekili Mehmet Karaman, önerinin reddedilmesine ilişkin açıklamalarda bulundu.

“Sosyal devlet sadece kağıt üzerinde değil, fiilen adaletle yürür. Ne yazık ki bugün geldiğimiz noktada emeklilik sistemi hem adalet duygusunu zedelemekte hem de devletin vatandaşına karşı asli yükümlülüğünü yerine getiremediğini açıkça göstermektedir. Emeklilik sadece ekonomik bir mesele değil, insanın onurunu, toplumsal adaleti ve devletin vatandaşına karşı görevini doğrudan ilgilendiren bir haktır. Ancak geldiğimiz noktada Türkiye’de emeklilik sistemi ne adildir ne de sürdürülebilir. Bu sistem, yıllarını bu millete adamış insanları sefalet sınırında yaşamaya mahkum etmektedir. Bugün Türkiye’de sosyal güvenlik sistemi derin bir krizin içindedir. Bu krizin nedeni, yıllardır süregelen ekonomik yönetim, popülist tercihler ve kamu kaynaklarının adil ve akıllıca kullanılmamasıdır. Yüksek enflasyon, Türk lirasının durmaksızın değer kaybetmesi, kayıt dışı istihdamın teşviki, kamu harcamalarındaki şeffaflık eksikliği ve sosyal politikaların günübirlik kararlarla şekillenmesi emeklilik sistemini sadece zayıflatmakla kalmamış, sosyal devlet anlayışına da zarar vermiştir.

Bu adaletsizlikler sadece emeklilerimizi değil, gelecekte emekli olmayı bekleyen tüm çalışanları da ilgilendirmektedir. Bir sistem düşünün ki insanlar ne kadar çok çalışırsa çalışsın emeklilikte açlık korkusu duysun. Bizim anlayışımıza göre devlet vatandaşına yük değil, vatandaşın yükünü taşıyan bir yapıdır. Emekli maaşlarının eşitlikçi biçimde hesaplanması, güncelleme kat sayısının büyümeyi yansıtması, adil ve öngörülebilir olması, bayram ikramiyelerin reel olarak artırılması ve kamu emeklilik sistemine yeniden güvenin tesis edilmesi artık ertelenemez bir zorunluluktur.”

“ONLAR İNSANCA YAŞAMAK İSTİYOR”

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Burak Akburak, “En düşük emekli maaşı asgari ücretin çok altında. Aynı prim gününü doldurmuş iki vatandaşımızdan biri memur diğeri işçi olduğu için maaşları arasında uçurum olmuş durumdadır. Bu adalet mi? Bayram ikramiyeleri derseniz, yıllar içinde enflasyon karşısında erimiş, artık sosyal anlamını bile yitirmiş durumda. Bu tablo bize çok net bir şey söylüyor; emeklilik sistemi artık sürdürülebilir değil. Hem adil değil hem insanca değil, kimse emeklimize lütuf dağıtmıyor. Onlar zaten yıllarca alın teri dökmüş, bu hakkı çoktan kazanmış insanlar. Bizden bekledikleri yıl atfetmek değil, onlar insanca yaşamak istiyor” dedi.

DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan ise “Ocak ayında çalıştığı cam fabrikasında hayatını kaybeden 60 yaşındaki Ayhan Kunt’u hatırlar mısınız? Emekli olduğu halde çalışmaya mecbur kalan milyonlarca emekliden birisiydi. Bir yanda emekli olduğu halde çalışanlar diğer yanda ise yedi sülalesini zengin ettiği halde milyarlık borçları sildiğiniz patronlar duruyor bu ülkede. Emeklilik maaşları sadaka değil bedeli yıllarca emekle, alın teriyle peşin ödenmiş bir haktır. Ömrünün sonuna gelmiş emekçiler için yaşam nafakasıdır, buna yaşam denilirse” ifadelerini kullandı.

“EMEKLİLERİMİZ HEYECANLA SANDIĞIN GELMESİNİ BEKLİYOR”

CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, “Bir ülkenin zenginliğinin ve ekonomik göstergelerinin ne kadar güçlü olduğunu anlayabilmenin yöntemlerinden biri de emeklilerin yaşam koşullarına bakmaktır. Emekliler, zamanında alın terini ve emeğini ortaya koymuş bir nesildir. Fakat AK Parti ne yapıyor; bu köprüyü dinamitleyen en önemli iş gücünü o masaya koyuyor. Çalışarak bir şeyler kazanılacağı umudunun da ortadan kalkması için AKP iktidarı var gücüyle çalışıyor” dedi.

“Bunun sebebi ne diye sorarsanız şu sırada oturan AKP siyasetinin emekliye yaratmış olduğu zulmün sonucudur. Bunun hesabını sormak için emeklilerimiz heyecanla sandığın gelmesini bekliyor. Onların hakkını gasp eden Cumhur İttifakı’na hesap sormak için sandığı bekliyor. Avrupa’daki emeklilere bakıyoruz emekliler bin ila iki bin euro arasında maaş alırken Türkiye’de emekliye layık görülen maaş 320 euro. Siz iktidara geldiğinizde en düşük asgari ücret 184 lira, en düşük emekli aylığı 257 liraydı. 2025 yılına geldiğimizde asgari ücret 22 bin 104 lira, emekli aylığı 14 bin 469 lira. Yani siz iktidara geldiğinizde emeklilerimiz asgari ücretin yüzde 40 fazlasını alırken şu anda asgari ücret emekli aylığının yüzde 50 fazlası haline geldi. Göz göre emeklileri açlığa, sefalete mahkum ettiniz.”

Related Posts

İranlı uzman: İran İsrail’in tutumundan çok saldırılarına yeşil ışık yakan ABD’nin atacağı adımlarla ilgileniyor

İranlı analist Samir Shohani, Washington’un diyalog sırasında İran’a saldırmayacağına dair daha önce verdiği sözleri tutmamasının olası müzakere sürecinin güvenilirliğini zedelediğini belirtti.

Kağıt fabrikasında yangın faciası! 8 kişi öldü, 26 kişi yaralandı

Tayland’da bir kağıt fabrikasında çıkan yangında 8 kişi hayatını kaybederken 26 kişi yaralandı. İki kişinin ise kayıp olduğu kaydedildi.

Elon Musk’tan Trump’a karşı siyasi parti kurma sinyali

Elon Musk’tan Trump’a karşı siyasi parti kurma sinyali

Altın beyin engel tanımadı

Yüzde 60 görme engelli Serçe, 5 yıl önce üniversite sınavında şampiyon oldu. Okulunu birincilikle bitirdi. Serçe şimdi Cambridge’ten tam burslu kabul aldı.

Bayraktar ve Sabancı’yı bezdiren çete, Abdullah Gül’ü de isyan ettirdi

Türkiye’nin 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yapay zeka araçlarını kullanarak kendi görüntüsünü ve sesini taklit eden ve bu yolla dolandırıcılık faaliyetlerinde bulunan çete hakkında suç duyurusunda bulundu.

Avukatlarından ‘Mehmet Murat Çalık’ açıklaması: ‘Müvekkilimiz aleyhine algı operasyonu yürütülüyor’

CHP’li belediyelere yönelik operasyonlarda tutuklanan ve sağlık sorunları nedeniyle tahliyesi istenen Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın avukatları Melih Koçhan ve Cihan Ünal açıklama yaptı. Açıklamada, “Tahliye başvurumuz değerlendirilmeden yürütülen bu medya kampanyasının, yargı organları üzerinde baskı kurmaya ve süreci etkilemeye dönük olduğu açıktır” ifadesine yer verildi.