JWST, odağını TRAPPIST-1 sistemine çevirdi
Yaşlanan Hubble’dan görevi devralan James Webb Uzay Teleskobu ve devasa aynası, yüksek çözünürlüklü görüntüler almak için kendisinden önceki her şeyden daha fazla ışık toplarken, kızılötesi gözleri uzay ve zamanda çok daha derinlere bakmasını sağlıyor. JWST şimdiden yıldızlar, gezegenler ve evrenin erken tarihi hakkında yeni bilgiler sağlamada paha biçilmez olduğunu defalarca kez kanıtladı.
2017 yılında gökbilimciler sadece 39 ışık yılı uzaklıktaki TRAPPIST-1 olarak bilinen yakın bir kırmızı cüce yıldızın yörüngesinde Dünya büyüklüğünde yedi dış gezegenden oluşan olağanüstü bir sistem keşfettiler. Ve doğal olarak bilim insanları bu büyüleyici ötegezegenlerin henüz fırlatılmamış olan JWST’nin gözünden nasıl görüneceğini merak etmeye başladılar. Bu merakın üzerinden çok geçmeden TRAPPIST-1 sistemi, gezegenlerin potansiyel yaşanabilirliğini araştırmak amacıyla teleskobun ilk resmi bilim hedeflerinden biri haline geldi.
Atmosferin varlığı gözlemlendi
Ancak TRAPPIST-1 b için iyi haberlerimiz yok. Araştırma ekibi TRAPPIST-1 b’nin bir atmosfere sahip olduğuna dair hiçbir işaret bulamadı. Bulgu, bu yılın başlarında yapılan ve gezegenin sıcaklığını ölçen ve bir atmosferin olası olmadığını tespit eden diğer Webb gözlemleri ile de uyumlu. Ancak gezegenin saf su, karbondioksit ya da metandan oluşan ince bir atmosfere sahip olma ihtimali de göz ardı edilemez.
Öte yandan TRAPPIST-1 b, yıldızın yaşanabilir bölgesi içinde yörüngede bulunan daha ilgi çekici komşuları TRAPPIST-1 d, e ve f için çoğunlukla teknolojik bir testti. Araştırmacılar bu çalışmanın, yıldızın sıcak ve soğuk noktalarını, patlamalarını ve atmosferik okumaları etkileyebilecek diğer aktiviteleri nasıl hesaba katacaklarını öğrenmelerine yardımcı olduğunu söylüyorlar.